Sahte bilim; “aile dizimi” çok tartışılan dizi Zeytin Ağacı’nda!

Sahte bilim; “aile dizimi” çok tartışılan dizi Zeytin Ağacı’nda!

Son zamanların en çok sevilen ve tartışılan dizisi Zeytin Ağacı, aile dizimi terapisi(?) üzerine dayanıyor. Dizi boyunca her karakterin kendi köklerine inmeye çalıştığı ve bugün yaşadıkları problemleri kuşaklar öncesi aile üyelerinde aramalarıyla başlıyor. Aile dizimine göre travmalar kuşaklar boyunca taşınıyor ve hatta bunlar bizlerin DNA’allarına işleniyor. Yani bugün yaşadığımız psikolojik problemlerin birçoğu bizim büyük büyük dedelerimiz ve ninelerimiz arasındaki olumsuz olaylara yani ani ölüm, kaza, şiddet, taciz, savaşlar ve doğal afetlere dayanıyor.

Dizi boyunca karakterlerin yaşadıkları fizyolojik ve psikolojik birtakım problemleri aile dizimi terapisi alarak aşabildiklerini görüyoruz. Misal dizinin ana karakterlerinden Sevgi, bir hayli ilerlemiş kanserini bu terapi sayesinde yeniyor, inanır mısınız? Aynı şekilde doktor olan ve bilime gönül vermiş kızımız Ada’da hiç inanmadığı ama katılmaktan da vazgeçemediği seanslardan sonra bir anda elinin titremesi gider. Çünkü devam eden seanslar boyunca Ada aile dizilimini yapar ve kendini aile büyüklerinden biriyle özdeşleştirir. Yani dizi boyunca aslında yaşadığı problemin sorumlusu kendini özdeşleştirdiği kuşak öncesi kişi çıkar. Kişi bu terapi seansları boyunca kendi özdeşleştirdiği kişiden ayırmaya çalışır ve ayırırsa yaşadığı problemlerden biranda kurtulur. Aynı şekilde Ada’ da aldığı seanslar sonrasında bir anda kurutulur. Ama aynı zamanda dizide Ada’nın yoğun ve stresli bir şekilde çalıştığı ve özel hayatının çok da iyi gitmediği ortadadır. Yaşadığı el titremesini stresli yaşam tarzı değil de aile büyüklerinden kalan bir travmaya bağlamak ne kadar bilimsel!

Evrimsel açıdan baktığımızda elbette ki atalarımızdan izler taşıyoruz. Açıklamakta zorlandığımız birçok korkumuz onlardan bize miras. Mesela örümcek korkusu, atalarımız eski zamanlarda o kadar çok zehirli örümceklerle baş etmeye çalışmışlar ki, bu korku bizim DNA’ımıza kazınmış. O yüzden de bugün minikte olsa birçok kişi örümceklerden anlam veremedikleri şekilde korkarlar. Ancak, tüm bunlar bile asırlar süren araştırmalara ve bulgulara dayanır. Yani bilimsel olarak da açıklanır. Peki bugün yaşadığımız problemleri aile büyüklerimizin yaşadığı travmalara bağlamak ne kadar bilimsel? Sonuna “terapi” kelimesini eklemek birçok kişi tarafından bilimsel algılanmasına sebebiyet verebilir. Ancak bilimin yön verdiği günümüz dünyasında, yapılan araştırmalar sonucunda bugün terapistler tarafından uygulanan ve bilimselliği kabul edilmiş birçok terapi ekolü vardır. Ancak aile dizimi bunlardan biri değildir.

Kaynak: https://actpsikoloji.com/